Türkiye’de hukuk hiç böyle katledilmemişti. Bunu da gördük, bunu da yaşadık.  YSK’nın  İstanbul seçimleri için almış olduğu nihai karar 7’ye karşı 4 tekrarlanması neticesi ile sonuçlandı. Gerekçe olarak da Sandık Kurulu Başkanlarının kamu görevlisi olmayıp bankalardan da görevli alınması ve sandık başkanı yapılması. Şimdi Seçimin neticelendiği  1 Nisan sabahı YSK başkanı Sadi Güven’in açıklaması 29 bin oyla Ekrem İmamoğlu’nun bu seçimi önde bitirdiği şeklinde idi. 17 gün sonra mazbatası verildi. Daha sonra çeşitli itirazlar yapıldı. Yok, Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevlerinden uzaklaştırılmış olanların yakınları oy kullandı, yok kısıtlılar oy kullandı gibi. Bir kere Kanun Hükmünde kararname ile kamu görevinden kısıtlı olanlar oy kullanamaz diye bir şey yok. Kişinin hakkında mahkeme kararı olması lazım. Daha sonraları yakınları oy kullandı iddiaları. Ona da suçların şahsiliği prensibince bir sakınca görülmedi. Sıra kısıtlı seçmen oy kullandı gelince. Kısıtlı seçmen olabilmesi için insanın ya hükümlü olması gerekmekte ya da kişinin hakkında doktor raporu olması gerekmekte. Sonra bazı sandıkların tamamı, bazı sandıkların sadece geçersiz oyları sayıldı, yine İmamoğlu önde. En sonunda Kamu görevli olmayanların Sandık Kurulu Başkanı olması mazeretiyle seçimin iptali istendi. Peki biliyoruz ki kullanılan oy zarfının  içinde dört adet pusula var. Muhtarlık, Belediye Meclisi, İlçe Belediye Başkan Adayı ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı. Şimdi sandık kurulu başkanı kamu görevlisi olmadığından dolayı iptal sadece Büyükşehir Belediye başkanlığı için verildi. Aynı zarf içindeki diğer oylar neden iptal edilmedi? Böyle bir garabet ancak bizim ülkemizde yaşanabilirdi ve yaşandı. Aynı sandık kurulları Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde de oluşturulmuştu. Şimdi bu verilen karara  göre o seçimlerde şaibeli hale gelmedi mi? “Bir şeyler olmuş diyememem de da hiçbir şey olmamıştır da diyemem” garabetiyle başlatılan itiraz neticesi verilen karar, on milyondan fazla seçmene hakaret niteliği taşımaktadır . Türkiye’nin sayılı hukukçuları böyle bir kararın Türkiye demokrasisi için bir yüz karası olduğunu hatta aklı başında ve vicdan sahibi AKP’lilerin bile böyle bir şey’in olamayacağını söylemeleri, buna karşın Cumhurbaşkanının hala “hakkımızı aradık ve sandıklarda şaibe vardı” cümlesi bilmem ne kadar değer ifade eder bunu takdir edecek vatandaştır. Her şeye rağmen Ekrem İmamoğlu’nun soğukkanlılığını koruması ve son derece makul sözlerle kitleleri yatıştırması ve kaos’a sebebiyet vermemesi takdire şayan bir şey. Son derece de kendinden emin. “Tekrar bu seçimi alacağız” demesi kendine olan güvenini göstermektedir. Kanaatimce iktidar ve Sn Erdoğan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptılar. Bu itirazları İmamoğlu’nu mağdur pozisyonuna sokmaları seçmen kitlesini daha kamçılamış vaziyette. Seçimin başlangıcında yüzde onaltılık bir tanınma yüzdesine sahip olan İmamoğlu’nu tüm Türkiye’ye tanıttılar ve bir liderin doğmasına sebebiyet verdiler. Kanaatimce 2023’ te İmamoğlu cumhurbaşkanı adayıdır. Fakat YSK’daki  7 kişi hukuk tarihinde öyle kolay kapanmayacak bir hukuk skandalına imza attılar. Bunu çocuklarına bile anlatamazlar. YSK kararı “Tam Hukuksuzluk” olarak nitelemedi. Eğer öyle niteleseydi İstanbul seçimlerinin muhtarlar dahil hepsi yenilenecekti. İnanıyorum ki yarınlarda güneş daha parlak doğacak üzerimize ve her şey daha güzel olacak. AKP kendi eliyle bir liderin doğmasına sebebiyet verdi. Gün 24 Haziranda daha farklı doğacak ülkemin üzerine. Son bir şey 8 yıldan beri unutulan APO  geçenlerde avukatları vasıtasıyla ziyaret edildi yazdığı mektup kamuoyuna avukatları tarafından açıklandı. Sahi ne oldu APO tekrar  hatırlandı?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.