T.E.S.K. istatistik verilerine göre ülkemizde en gözde meslekler arasında Bakkallık, Bayilik ve Büfecilik birinci, Kadın ve Erkek Kuaförlüğü ise ikincidir. 2016 yılı ilk üç ayında 8 bin 48 kişi Bakkallık, Bayilik ve Büfecilik için işyeri tescili yaptırırken, 3 bin 262 kişi,   Berberlik  ve Kuaförlük  işyeri tescili yaptırmıştır. Mesleki Eğitim Merkezine (Ç.E.M.) başvuran çırakların çoğunluğu Berberlik ve Kuaförlük mesleğini tercih etmektedirler, otomasyon mesleği ise çok az sayıda tercih edilmektedir. Berberliğin dünyanın her yerinde geçerli olması ve az sermaye ile işyeri açma imkanı olduğundan öncelikle tercih edilmektedir. 

       Berberlik, dünyanın en eski ve en geçerli mesleklerinden biridir, çocukluğumda berberler yetenek gerektiren çok sayıda işi aynı mekanda yapabilen, işinin ehli ve mahir meslek erbabı kişiler idi. Yalnız tıraş yapmakla kalmazlardı, o yıllarda diş doktoru az ve diş çekimi pahalı olduğundan bazı berberler hijyenik olmayan ortam ve şartlarda, uyuşturmadan bağırta böğürte  dişçi pensesi  ile diş çekerlerdi. Dişimiz ağrıdığında dişçiye değil berber kambur Hasan amcaya giderdik, saçımızı üç numara ile tıraş ederken adeta makine saçımızı kesmez yolardı, ağrıdan havaya sıçrar, gözümüzden yaş çıkardı. Tıraş ücreti yirmi beş kuruş olduğundan “ Kocaman baş, yirmi beşe tıraş.” diye tekerleme söylerdik. Meşhur berberlerden İshak Usta, berberliğin yanında sülük satar, sülük çeker, hacamat yapardı, kan alırdı, hafta sonlarında sünnetçilik yapardı. Bazı berberler de sağlık memurluğu yapar, hastalara iğne yapardı, yanık merhemi imal ederek satardı, kocakarı ilaçları yaparlardı. Çocukluğumuzda şehrin sadece ana caddeleri asfalt, beton veya parke taş döşenmiş idi, mahalle aralarındaki sokaklar toprak idi, kışın çamurdan yazın ise tozdan yürünmezdi, bu sebeple  trahom, göz hastalıkları, göz sulanması yaygın idi, doktora gitmek ve ilaç kullanmak yerine cehaletten olsa gerek ya çocuk emziren kadınların sütünü gözümüze sürerlerdi veya berberler gözümüze limon sıkarak öz kızarıklığını tedavi etme yoluna giderlerdi, gözümüz yanar daha çok ağlardık. Ayrıca bazı berberler de vantuz ( şişe) çekerdi, bel çekerdi, kulunç ağrısını gidermek için masaj yaparlardı. Berberlik, meziyet gerektirirdi.

       Berberler ya bir dükkanda veya bir kahvehane köşesinde, bazen de han giriş kapısında bir kenarda sandalye koyarak mesleğini icra ederlerdi. Devamlı müşterilerinin fotoğrafını dükkanda teşhir ederlerdi, berber dükkanı değil artist ajansı idi, vantilatör olmadığı için tavana asılan kontra plaka saçak bağlanır ve yaz sıcağında yelpazeyi çırak sallar ve karşılığında bahşiş alırdı. Bir ustura ile yüzlerce kişi tıraş edilirdi, bazen kayışla veya çarkla bilenirdi, dükkanda çeşme olmadığından yüz ve saç özel bir leğende yıkanırdı, hijyen şartlarından söz bile edilemezdi. Tarihçi yazar Ziya Şakir Bey, Hindistan’ı ziyaretinde bir sokak berberinde tıraş olurken, Hint fakiri usturayı çıplak ayağının altına sürterek biley yapıyor,  çünkü ayağının altı nasır tutmuş, kayış gibi olmuştur. Bayan kuaförler ise ilkel araç-gereçler ile mesleğini yaparlardı, gelin başı yaparken dolma oyacağını ateşte ısıtır ve ondüle yaparlardı, o zamanlar ondüle saç modası vardı, kızıllık boyası sürerlerdi, kırmızı renkli  krapon kağıdı kullanırlardı. Bizler de gelin arabasının önünü kesip sinema parası almak için kuaför dükkanının önünü beklerdik.  

       Yazar Orhan Kemal, bir romanında “İnsanlar çeşit çeşit, en akıllısı berber Reşit.” yazmış. Berber dükkanları cumartesi akşamları kalabalık olurdu, dayım rahmetli Nur Mehmet’in berber  dükkanı, dünya ve ülke politikalarının üretildiği parlamento idi, hükümet yıkılır ve yenisi burada kurulurdu,  kalfa topal Yusuf’un şaklabanlıkları için gençler burada toplanırdı, geç saatlere kadar gırgır şamata devam ederdi. Berberlik ve kuaförlük, zor meslektir,  sabır gerektirir, müşteri memnuniyeti önemlidir, günümüzde de geçerli ve yetenek gerektiren bir meslektir.       

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.