Dağların, ovaların ardında, yeni umut ve gönül eyleyişlerle zamanı yitiren insanlar, sahip olunanın zevki, elde edilmeyenin hırsı ve azmiyle mücadele eyler.

     Devran bir bitmeyen zamanın büyüsü içinde bitmez, sürer gider. Bahar olur,  bülbül yeni açan goncaya şarkısını söyler. Yeni doğan bebek süt ister. Uyumak, doymak nice bir istek birbirini bütünler. Ömrün hevesi canlandırır, vücut gıdası olur, besler büyütür hayatı ne çok iş eyler. Her sabah yeni başlangıç yeni bir ümittir. Ne de olsa ömür vesilesiz olmaz. İstikbale kuşlar gagalarında hayat izleri taşır.   

     Veyahut içinde ne çok dünyalar vardır…

     Sevda alır seni götürür. Hâtıralar hayata karışır, yâd edişler sevda haline gelir. Yalnızca özleyişler yetmez. Hükmün ve tahakkümün saltanatı hiç bitmeyecekmişçesine sürer gider. Kendini değil, eşyayı da birbiri ardınca sürükler.

     Her bir başlayış ile yeniden, açılır yeni kapılar. Ne büyük bir saadettir yaktıkça yakar.  Mumlar ki etrafını aydınlatır. Vakit ki o mumlar da sönmeye yüz tutar. O şarkının nağmesi gönülde başlar, âlemi kaplar. “Bugün mülk kimindir?” Titiz bir muhafaza bitişleri uzatmaz, öylesine durgun, seyir hâli kalır, bâki kalan bu kubbede bir hoş şarkı olur

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.