Evet adım adım referanduma doğru gitmekteyiz...Ülkenin kaderini belirleyecek Anayasa değişikliği parlamentodan geçti Cumhurbaşkanı imzalayıp gün belirlenip yürürlüğe girecek.. En yakın 20 Nisan'dan önce de halk oylamasına gidecek. Halkın büyük bir bölümü elbette bu değişiklikten habersiz ve günlük yaşamaya devam etmekte. Çünkü halk günlük yaşar....

  Memleket işleriyle ilgilense de istenilen düzeyde değildir. Bu olay birdenbire Bahçelinin istemesiyle ortaya çıktı...Bahçeli, "Fiili durumu kanunlara ve anayasaya uydurmalıyız...bunun içinde getirin teklifinizi görelim"... diyerek bu işi başlattı. Sonrası iki partinin hukukçu milletvekilleri bir araya gelerek anayasa taslağını hazırladılar ve liderlerin de onayıyla komisyona oradan da kavga ve gürültüler arasında genel kurula geldi. Genel olarak 340 oy ile de genel kuruldan geçti....Bu anayasa değişikliği 2019 yılına yürürlüğe girecek. Fakat öyle bir jet hızıyla çıktı ki, toplumun diğer katmanları bu değişiklikte katkı sunamadılar. İki parti kendi arasında uzlaştı ve anayasa tasarısı parlamentodan geçti ve olağanüstü hal ile yönetilen bir ülkede referanduma gidecek...Gerçekten bu acele neden anlayamadım...Rahat rahat sindire sindire ve halkın tüm katmanlarının tartışmasına olanak varken bu acelecilik niye...? Anlamak mümkün değil...Hukukçuların bir kısmının şiddetle itiraz ettikleri taslaktaki bir kısım maddeler ve özellikle çek balans sisteminin olmaması, Cumhurbaşkanının çok büyük yetkilerle donatılıp hem Cumhurbaşkanı hem başbakan hem parti genel başkanı hem milletvekillerini belirlemesi hem icrayı belirlemesi hem Anayasa mahkemesi üyelerinin 12 sini ataması ve denetlenememesi gibi hayati önen taşıyan hem de meclisi fesih gibi yetkilerle donatılması onları endişelendirmektedir...Öylece sistem bir kişinin uhdesine terk edilip tüm kararların onum tarafından verilmesi ile neticelenecektir...Diğer görüş ise ...yasama yürütme ve yargının şimdi aslı veçhesine oturduğunu ve böylece hızlı bir karar alma döneminin başlayacağını iddia etmektedirler...Parlamenter sistem karar almakta bize vakit kaybettiriyormuş...Diğer taraf gensoru sisteminin ortadan kalktığı ve Cumhurbaşkanın atadığı bakanların ( gerçekte sekreterler) meclise karşı sorumsuz olacakları ve bunlardan hesap sorulamayacağını söylemekteler...Atanan bakanlar yalnız cumhurbaşkanına sorumludurlar...Bunlara ancak yazılı soru sorulabilecektir...400 milletvekili ile yüce divan soruşturması açılabilmekte bunu içinde meclisin 3/2 çoğunluğu ile yüce divana gönderilmekte...Cumhurbaşkanının meclisi fesh etme yetkisi bulunmaktadır...Meclis kanun çıkarabilecek ama cumhurbaşkanı da kararname çıkarabilecektir...Milletvekili sayısı 600 e seçilme yaşı se 18 e inmektedir....Bunları halkın büyük çoğunluğu bilmemektedir.. Bunlar uzun vadede halka anlatılıp tam mutabakat alınmalıydı...Ama nedense bu tercih edilmedi ...Bir şeyden bir yerden kaçırılırcasına hem meclisten geçirildi hem de yakın bir zamanda referanduma gidecek...Son sözü de halk söyleyecek...150 Yıllık bir parlamento ve yasama ve denetleme tecrübemiz var... Bunlar hiçe sayılarak hiç denememiş ve dünyada da eşi benzeri görülmeyen bir sistem bize getirilmesi isteniyor ..Kervan yolda düzülürmüş'ten yola çıkılarak şayet aksamalar görülürse yolda düzeltilecek...Bakın sistem ya da düzen tartışmalarına girmiyorum... Ama bir milletin kaderi belirleniyor, milletin büyük bir çoğunluğunun haberi  yok ,en büyük şey ise bir toplumsal mutabakat yok...Birde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtuluş çıktı ve şöyle dedi; " eğer bu başkanlık sistemi halk oyundan geçerse göreceksiniz terör sonlanacak" ..Şimdi böyle bir şeyi neye dayanarak söyledi anlamak mümkün değil ama bu sözün altında çok şeyler yatmada....Şimdi düşünelim eğer bu Anayasa değişikliği halk oylamasında geçmezse terör devam mı edecek? Bu söz çok su kaldırır....Bu hükümet terörü bitirmek adına yola çıkmadı mı?

  Karpuz gibi ikiye ayrılan toplum da bu yapılacak oylama çok yakın oranlarla sonuçlanacak. Hangi taraf kazanırsa kazansın bu oylamada diğer taraf mağdur durumuna düşecek ve oylanan anayasayı benimseme cihetine gitmeyeceklerdir...Üç yönde çarpıştığımız ve mücadele verdiğimiz terör eylemleri ve terör örgütleri dururken böyle bir şeyi sorunmuş gibi öncelemek bilmem ne kadar doğru...Hele ekonominin kıskaçta olduğu ve doların ateş aldığı ve yabancı sermayenin ülkeyi terk ettiği bir anda bu anayasa oylamasını birincil dereceye çıkarıp diğer sorunları ikinci plana atmak ne kadar doğru anlamak mümkün değil...Bir 15 Temmuzu yaşayan bu toplum her şeyden önce aralarındaki ayrılıkları bırakıp birbirine sarılacağı yerde daha da ayrılıkları körükleyip birbirlerinden uzaklaşmamaları gerekir... Bu hepimizin birbirimize borcu...Bu vatanı biz sokakta bulmadık....Kazanmak için hangi bedelleri ödedik bunu anlatmaya gerek yok....

  Bu referandum Türk toplumunun geleceğini belirlemek açısından son derece önemli...Bu gün başkanlığı vermek istediğiniz kişi sizin açınızdan son derece önemli olabilir ama toplumların ve milletlerin kaderi kişilerle kaim değil ki?