Muhabir kullanıcısı
Muhabir kullanıcısı
28 Haziran 2021 Pazartesi 15:24
Eşine yardım için başladı, davul ustası oldu

Müzik sevdalısı Murat Memiş ve Ayşegül Memiş çiftçi, Manisa’daki atölyelerinde davul, bendir, zurna, ney, darbuka gibi birçok müzik aletini üretiyor. Çeşitli ağaçlar onların elinde enstrümana dönüşüyor. Avusturya’dan Avustralya’ya, Amerika’dan Belçika’ya kadar pek çok ülkeye müzik aleti gönderen çift, işlerini de geliştiriyor. 41 yaşındaki Ayşegül Memiş, 7 yıl önce eşine yardım etmek için davul yapmaya başladığını anlattı. Bir daha atölyeden çıkmayan Ayşegül Memiş yaptığı müzik aletlerinin yurt dışına da gönderildiğini söyledi. Özellikle davul ve bendir ustası olan Ayşegül Memiş, deri ve ahşabı işleyerek gönüllere hitap eden ezgilerin de mimarı. 

TORNACILIKTAN MÜZİSYENLİĞE

Murat Memiş, tornacılık yaparken içindeki müzik aşkından vazgeçememiş. Mesleğini de kullanan Memiş, 20 yıl önce nefesli ve vurmalı çalgılar yapmaya başladığını anlattı. Müzik aletlerinin çoğunu kullanabilen, halk eğitimlerde ders veren Murat Memiş, eşini de usta yapmış. Kültür Bakanlığından belgeli müzik enstrümanı üreticisi olan Murat Memiş, “Müzik sevdası bende çocukluktan başladı. Tornacıda çırak olarak çalışıyordum ama müzik sevdamdan da vazgeçemiyordum. Tornacılık bilgisiyle ilk zurnamı yaptım, çok heyecanlandım. 20 yılı aşkın hem müzik aleti üretiyorum hem de bu aletleri çalıyorum. Atölyemizde ney, zurna, kaval, balaban, mey, davul, bendir, çömlek darbuka gibi birçok enstrüman yapıyoruz” diye konuştu.

AĞAÇLAR ENSTRÜMANA DÖNÜŞÜYOR

Enstrüman yapımının zahmetli olduğunu, el emeğiyle usta ellerde ağaçların şekillendiğini anlatan Murat Memiş, “Bir zurna çok zahmetli aşamalardan geçiyor. İlk önce tohum toprağa düşüyor, toprakta büyüyor fidan oluyor, derken ağaç oluyor. Meyvesini veriyor, insanlar hem meyvesinden istifade ediyor, sonra artık yorulduktan sonra o ağaç yine işe yarıyor. Kesiliyor, kurutuluyor ve 5-6 yıl bekletiliyor. Sonra işliyoruz, ağaç deyip de geçmeyin ağaçlıktan kurtulup işte bir enstrüman ismi alıyor ve gönüllere hitap ediyor. Enstrümanımızın yolculuğu zorlu süreçten sonra ortaya çıkmış oluyor” dedi.

“EŞİM USTA OLDU”

Tek başına enstrüman yaparken eşinin de kendisine destek olmaya başladığını anlatan Murat Memiş, “Bu işte çeşit çok olunca eşim de sağ olsun bu konuda destek verdi ve öğrendi. Yaklaşık 6-7 yıldır da eşim tamamen kendisi yapıyor ritim aletlerini. Davul, bendir, ritim gruplarını tamamen eşim üstlendi, o yapıyor. Başta biraz zorlandı ama el becerisi iyi olduğu için çabucak kapıverdi, hatta beni bile geçti. Çizim tekniği olsun, değişik desenler olsun bu figürleri de ekleyerekten ritim aletlerinde değişik boyutlar, çığırlar açtı. Atölyede eşimi görenler şaşırıyor.  Ben başka yerde kadın davul ve bendir ustası duymadım, görmedim. Eşim bu işte tek olabilir” diye konuştu.

YURT DIŞINA GÖNDERİYORLAR

Müzik aletlerinin uzun yolculuğunu anlatan Murat Memiş, zurna yaparken ağaçlara duyduğu aşkı da dillendiriyor. Gönüllere hitap eden müzik aletlerine son dönemlerde ilginin arttığını, yurt dışına da gönderdiklerini anlatan Murat Memiş, “Talepler çok güzel. Pandemi süreci de biraz da bu evde kalmalar insanların müziğe yönelmelerine sebep oldu. Önceden de talep vardı ama şu anki arz ve talepler çok güzel. Hoşumuza gidiyor. Dünyanın birçok yerine gönderdik. Belçika’ya , Almanya’ya, Fransa’ya, Avusturya’ya, Avustralya’ya böyle çok uzak yerlere, Amerika’ya değişik yerlere gönderdik” diye konuştu.

AYŞEGÜL USTA EŞİNİ SOLLADI

Müzisyen ve enstrüman üreticisi eşini yalnız bırakmamak için davul üretimiyle işe başlayan Ayşegül Memiş de, eşini solladı. Artık atölyede davullar, bendirler, çömlek darbukalar Ayşegül ustadan soruluyor. Görenler şaşırıyor, ancak o insanların mutlu günlerine ortak olan müzik aletlerini yapmaktan çok mutlu.

Atölyede gün boyunca çalışan Ayşegül Memiş,  7 yıldır bu işi yaptığını belirterek,  işini çok sevdiğini söyledi. Ayşegül Memiş, “ Ben boş durmayı sevmiyordum, eşime yardım ediyordum. Ben de yapabilir miyim diye düşündüm, eşim de öğretti. Kendi başıma yapmaya başladım. Davul, bendir, çömlek darbuka, hello, Azeri çalgısı doli, çocuk davulu gibi birçok enstrüman yapıyorum. Farklı modeller de deniyorum, kendimi geliştiriyorum” dedi.

İŞİNİ ÇOK SEVİYOR

Enstrüman yapımında ilk başlarda zorlandığını anlatan Ayşegül Memiş, “ Ahşapla uğraşmak benim hoşuma gidiyor. Çalışıyorsun, ahşabı işliyorsun ve müzik aletine, bir ritme dönüştürüyorsun. Güzel sesler veriyor ve senin yaptığın ürün bir düğünde insanları eğlendiriyor. Aşamaları zor, itina istiyor. Akortlu, düzgün, sağlam bir davul çıkarmak gerçekten maharet istiyor. Ama ben de bu günlere kolay gelmedim. Kötü yaptığım zamanlar oldu, kendi yaptığım ürünü beğenmeyip bozduğum günler de oldu. Eşim bana öğretmişti şu anda kendim tek başıma yapıyorum,  aşkla, severek yapıyorum” diye konuştu.   / Nermin UÇTU

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.