Gündem baş döndürücü hızla devam ediyor . Takip etmekte zorlanıyoruz. Neler yok ki ! “Barış Pınarı” harekatı önce ABD’nin isteği ile 120 saat, arkasından Rusya’nın isteği ile 150 saat verilen ara ile son verildi. Peki biz bu harekatı hangi amaçla yapmıştık ? Sınırlarımızı terör belasından korumak amacıyla güvenlikli bölge oluşturmak. Sizce güvenlikli bölge oluşturuldu mu. Sınırlarımızı güvene alabildik mi? Bu esnada Trump’un o hakaret dolu mektubu geldi. Önce hasır altı edildi fakat ABD başkanı mektup gönderdiğini söyleyince mektup ortaya çıktı. Diplomatik dilden hayli uzak bir mektubun neden, niçin kabul edildiğini anlayamadık…Mektuba bir de bir teröristin mektubu eklenmişti.    Cumhurbaşkanının bu terörist ile bir araya getirilebileceği söyleniyordu. Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı bir terörist ile aynı masaya oturtulmak isteniyordu cumhurbaşkanı. Ebette daha başka konularda gündemimizi meşgul ediyor. Bunlardan bir tanesi Fetö’nün iade edilmesi konusu. Ülkeye bir darbe yapamaya kalkışması ve 251 kişinin ölümüne neden olan BMM ‘sini bombalayan bu Fetö  terörist’nin  ABD tarafından korunduğu herkesçe malum. İadesi de zor görünmede. Halk bankası davası var. Bu da bir bilinmez muamma. Yargılanan halk Bankasının Genel Müdür Yardımcısı İstanbul Borsasının başına getirildi. Onore edildi ki yıl hapis yattıktan sonra ABD’de. Başka neler  var ? Doğu Akdeniz de Petrol arama kavgaları var.  Dört  gemimizde Kıbrıs açıklarında sondaj çalışmaları yapıyoruz fakat Avrupa’nın hemen her devleti bizim Akdeniz’in doğusunda sondaj çalışması yapmamıza karşılar. Mısır’la, İsrail’le Arap dünyası ile, İran’la Yunanistan ve Suriye ve daha bir çok ülke ile dış politika da naneliyiz.  Avrupa zaten perde arkasında yeniden Sevr’i hortlanmanın peşinde. Zaten Lozan’ı can-ı gönülden kabul etmemişlerdi.  Fırsatını buldukları her an Sevre geri dönmek istiyorlar.

Bunlar dış siyasetle ilgili durumlar. Bir de iç politika da konuşulan şeyler var. İçte en önemli olan konu Tank Palet fabrikasının Katar’a verilmesi. Ülkenin 20 milyar dolarlık en stratejik fabrikasının Katar’a verilmesi. Dünya’nın hiçbir yerinde kendi silah fabrikasını bir başka ordunun emrine veren ülke var mı bilmiyorum. Zaten ülkede satacak bir şey kalmadı. Merkez bankasının ihtiyatlarına bile el konuldu ve bütçeye aktarıldı.  Hazinenin dibi delindi. Bunu da halka yükledikleri  fahiş zamlarla kapatmanın derdine düştüler. Halkın artık nefes alacak durumu kalmadı. İşsizlik had safha da. Sadece bir yılda 1.300 bin kişi işsiz kaldı. Üretim maalesef son derece zayıf hatta hiç yok gibi. Her şeyi ithalata bağladık. Bir bakan da “Paramız var ki ithal edebiliyoruz.” Diyebildi. Biz biliyoruz ki “Hazıra hazine dayanmaz” Üretim yapılmadan sadece ithalatla hayatımızı idame ettiremeyiz. Üretmeden, bir şeyler satmadan, dış satım yapmadan döviz girdisi olmadan devamlı ithalatla hayatımızı devam ettiremeyiz.  Fakat bu kadar halkın zamlar altında ezildiği günlerde enflasyonun % 8’ ler de çıkması hiç de gerçekçi değil.  Her şeye zam gelirken enflasyonun bu denli düşük olması gerçekçi değil.  8 Milyon işsizle cumhuriyet tarihinin en büyük işsizliği yaşamaktayız. Genç issizlerde de durum pek farklı değil % 27 genç işsizlerin oranı. Liyakat denen bir şey kalmadı. Her taraf yandaşların istilası ile dolu. Bunların o işe yatkınlığı var mı yok mu hiç önemli değil. Milli(!) Eğitim 17 yılda 1 kez değiştirilen müfredat ve Fen Ağırlıklı okullar değil de İmam Hatip yetiştirme gayretleri. İmam hatip okullarının yaygınlaştırma çabaları. Diyanete dört bakanlığın bütçesi kadar ödenek verilmesi. 

Bir de beslediğimiz 4 milyona yaklaşan Suriyeli mültecilerimiz var. Yıllardan bu yana misafir edip besliyoruz. 40 milyar dolar para harcadık bunlar için. Fakat tampon bölgele oluşturulacak bahçeli evler için bir 40 milyar dolar daha harcayabilirmişiz bir milyon kişiye.  İktidar sahipleri böyle buyurdu. Kendi halkının sıkıntı çektiği, açlık sınırının altında yaşadığı bir dönemde 40 milyar dolar daha harcamak sizce nasıl bir şey? Bunu anlayan varsa beri gelsin.  Bu adamlar iç piyasa da ucuz emek gücü olarak bizim insanımızın yerine ikame ediliyorlar. Bu ülke de EYT’liler var. Onların derdini gören yok. Bu adamlar ne emekli olabiliyor n de başka bir işte çalışabiliyorlar. Daha bunları uzatabiliriz fakat netice değişmeyeceği için gerek yok. Hukuk sistemi zaten adamına göre. Konuşan herkes içerde. Ben daha neyi yazayım ki?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.