2.Dünya Savaşından sonra Filistin’den çekilmek zorunda kalan İngiltere, burada üçte ikisi Arap ve üçte biri Yahudilerin elinde olmak üzere Bağımsız bir Devlet kurak istemiştir. Ancak Araplar buna yanaşmadı, bunun üzerine Yahudi İstiklal Teşkilatı Haghana temsilcileri Kahire’de yaşayan Sultan Abdülaziz’in torunu Şehzade Şevket Efendi ile görüşmek isterler. Şehzade Şevket Efendi,  İngiliz diplomatik ve Askeri makamlarını haberdar etmek suretiyle görüşmeyi kabul eder. 

       Yahudi heyetinin lideri Shivery, Filistin’de kurulacak olan Devletin Başının Arap olmasını istemediklerini,  bunun için Mısır Prensi Abbas Halim’i düşündüklerini ancak Mısır hükümetinin izin vermediğini, bu sebeple kendilerini Filistin tahtında görmek istediklerini söyler. Teklife göre Devlet Başkanı Şehzade Şevket Efendi, Başbakan Arap ve Meclis Başkanı da Yahudi olacaktır. Şehzade Şevket Efendi, Arapların kabul etmesi halinde İngilizlerin desteklediği bu teklife sıcak baktığını beyan eder. Bu vesileyle Mısırlı politikacı Aziz Mısri paşa vasıtasıyla Filistin meselesini İngilizlerle müzakereye yetkili Lecnetü’l – Ulye el- Arabiyyeti’l- Filistinniyye Temsilcileri ile görüşür. Lecne Temsilcileri,  meseleyi Kudüs Müftüsü Emin- el Hüseyni’ye ileteceklerini söylerler.

       O sırada Lübnan’da oturan Kudüs Müftüsü Emin el- Hüseyni’nin cevabı gecikir ve nihayet Müftü Efendi, bu teklife olumlu cevap verir fakat bu cevabi mektup yeterli değildir, Lecne’nin de bu teklifi kabul etmesi gerekiyordu.  Lecne, bir türlü karar veremez, Kudüs Müftüsü ikili oynar, Şehzade Şevket Efendi’ye olumlu cevap verirken, Lecne’ye de işi yokuşa sürmesi talimatını vermiştir. Lecne Temsilcileri “ Bukra İnşallah Bukra İnşallah yani Yarın İnşallah Yarın İnşallah” diyerek zaman kazanma ve atlatma yoluna giderler.  Bu sebeple Yahudiler aradan çekilirler, bu defa da İngilizler, Şehzade Şevket Efendi’nin Filistin’e gelerek henüz çekilmemiş olan Filistin Ordusunun desteğiyle bağımsız Filistin Devleti’ni ilan etmesini teklif ederler. Ancak şehzade şevket Efendi, bölgede çoğunluğu teşkil eden Arapların desteği olmadan yapılan bu teklifi kabul etmez. Böylece Bağımsız Filistin Devleti kurma projesi gerçekleşmez.  Yahudiler bir yandan Araplardan toprak satın alırken diğer yandan yabancı ülkelerden Yahudi göçünü hızlandırır, Arapları bölgeden uzaklaştırırlar,  Filistin’in nüfus yapısını kendi lehlerine değiştirirler. İngilizlerin, Bağımsız Filistin Devleti fikrini kabul etmeyen Araplar, Yahudilerin hakimiyeti altına girerler.

       Mısır’da ihtilal olunca yönetime gelen Nasır, Şehzade Şevket Efendi ve felçli kızı Nermin Sultan’ın 24 saat içerisinde ülkeyi terk etmelerini ister, Şehzade ve kızının gidebilecekleri bir ülke yoktur.  T.C. Devletinin Kahire Büyük Elçiliğine başvururlar ancak bizim Büyük Elçi” sizi gidi hainler” diyerek kovar. Olayı öğrenen Fransız Elçisi Şehzade ve kızına pasaport verir ve Paris’e gönderir, orada kütüphane memuru olarak istihdam ederler, kızını da tedavi ettirirler. Nermin Sultan’ın güzelliğini fark eden meşhur Fransız ressamı Matisse Nermin Sultan’ın bir portresini yaparak hediye eder, parasız kalan Şehzade bu portresi dört bin Frank’a satar ve bir müddet ihtiyaçlarını karşılarlar. 

       Şehzade şevket efendi, üç yaşında iken yurt dışına çıkarıldığı İstanbul’a ve ülkesine dönme hasrtiyle yaşarken 1973 yılında 70 yaşında iken kalp krizinden vefat eder,kızı tarafından yıkanarak papazların yardımı ile kilisenin mezarlığında toprağa verilir. Yatalak duruma düşen Nermin Sultan ise bir kimsesizler koğuşunda 1998’de vefat eder. Eski Başbakanımız rahmetli Süleyman DEMİREL, 1960’lı yıllarda Mescid-i Aksa’yı ziyaret ederken Kudüs Müftüsü şu sözü söyler: “ OSMANLI GİTTİ, HUZUR BİTTİ.”        

KAYNAK: PROF.DR BUĞRA EKİNCİ “ FİLİSTİN TAHTINDA BİR ŞEHZADE “   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.