Ermeni terör örgütü Asala, 1975-1986 yılları arasında 70 masum ve sadece görevini yapan silahsız ve savunmasız Türk  Elçilik görevlilerini şehit etmiş ve 524 sivil insanın yaralanmasına sebep olmuştur. Ermenistan Silahlı kuvvetleri, Rus ordusuna bağlı 366. Zırhlı alayının da desteğini alarak Dağlık Karabağ bölgesinde bulunan Hocalı kasabasında 25-26 Şubat 1992 tarihlerinde çoğu kadın, çocuk, yaşlı olmak üzere 613 Türk’ü katletmiş, 487 kişi yaralanmış, 150 kişi hala kayıptır. Şu andaki Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj SARKİSYAN ise o tarihte Ermenistan Savunma Bakanı idi ve katliamda rol almıştı.

       Ermeni aydınları, yüz yıldan beri Arap dünyasında aleyhimize kara propaganda yapmaktadırlar. İngiliz ve Fransızlar, tarihin ve coğrafyanın birlikte yaşamaya mecbur ettiği dindaş olan Türk ve Arap milletlerini birbirine düşman ederek Ortadoğu’da istedikleri sonuçları elde etmişlerdir.1890-1922 yılları arasında Anadolu’da ve Kafkasya’da katledilen bir milyon insanın katilleri Ruslar, İngilizler ve Fransızlardır. I. Dünya Savaşı yıllarında hastalık, açlık ve eşkıya kurşunları ile can veren Ermenilerin de katilleri yine bu yabancı ülkelerin politikacılarıdır. Şimdi bu ülkelerin yöneticileri bize insanlık, insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışıyorlar. Oysa biz sizleri Cezayir’den, Ruanda’dan,Filistin’den, Vietnam’dan, Kamboçya’dan, Kırım’dan, Azerbaycan’dan, Hindistan’dan, Afrika’dan çok iyi tanıyoruz.

       Ermeni diasporasının soykırım iddiaları, B.M. yasalarında belirtilen şartları taşımamaktadır, toplu katliam, toplu sürgün, doğumu yasaklama ve önleme, eğitim ve öğretim haklarının elinden alınması, ibadetlerinin yasaklanması, kültür erozyonu, asimile etme gibi bir niyet ve uygulama yapılmamıştır. Osmanlı’nın her döneminde özellikle 1853 yılından sonra binlerce Ermeni kökenli vatandaşımız kamu yönetiminde görev almış, 22 Bakan, 29 Paşa  ve 100’e yakın milletvekili, binlerce bürokrata görev verilmiştir. Sizin düşman olduğunuz Sultan Abdülhamit bile 10 bin Ermeni’yi memur olarak atamıştır.Osmanlı İmparatorluğunda yaşayan azınlıkların içinde en zenginler Ermeni vatandaşlarımız olmuştur. Yüz binlerce Ermeni, Müslümanlarla aynı köyde ve mahallede bir arada yaşamışlardır, aralarında hiçbir dini ve milliyetle ilgili çatışma yaşanmamıştır, bugün de bir arada yaşamaktayız ve Ermeni kökenli vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz yoktur. Türkiye’de eşit vatandaşlık ilkesi vardır ve herkes kanunlar karşısında aynı ve eşit haklara sahiptir. 

       Egemenlik hakkına sahip her devlet, savaş şartlarında vatandaşlarının can, mal ve sosyal güvenliğini sağlamakla mükelleftir. Osmanlı Devleti de 1915 yılı şartları gereği Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan sivil Ermeni vatandaşları Ermeni çetecilerinin şerrinden, Rus işgal ordusu işbirlikçilerinden ve ihanetlerinden korumak amacıyla bazı vatandaşlarını geçici olarak güvenli bölgelere nakletmiştir. Aynı uygulama A.B.D ve Rusya tarafından da yapılmıştır. Bu ülkelere ses çıkarmayanlar Türkiye’yi soykırımla suçlarken çifte standart uygulamaktadırlar. Uzun yıllardan beri Ermeni diasporası bıkmadan ve usanmadan etkin bir şekilde propaganda ile soykırım iddialarını uluslar arası boyuta taşımış  ve birçok ülkeleri ikna ederek yalanlarına inandırmışlardır.  A.B. baskılarını arttırıyor, Ermeniler ile aynı frekanstan yayın yapıyor, Ermenistan suçluluk duygusu ile arşivlerini açmıyor, bizim hükümetimiz arşivleri açıyor, araştırma teklif ediyor ama kabul görmüyor.Ermeni katliamlarını gösteren filmler, fotoğraf sergilerini dünya başkentlerinde düzenlemeli, lobi ve karşı propaganda çalışmalarına ağırlık vermeliyiz, katliam yapılan şehirlerimizde anıtlar dikilmeli, Dağlık Karabağ’dan geri çekilene kadar Ermenistan sınırı açılmamalı, Türkiye’ye kaçak çalışmaya gelen Ermeni işçiler ülkelerine geri  gönderilmelidir. Türkiye’de yaşayan Ermeni kökenli vatandaşlarımızın yaşantıları ve görüşleri dünya basınında yayınlanması sağlanmalıdır. Ermenilerin iddialarının araştırılması için bağımsız bir komisyon kurulması amacıyla Birleşmiş Milletler Teşkilatına  başvurulmalı, üniversitelerimizde Ermeni Katliamlarını araştırma Enstitüleri kurulmalıdır. Doğu Anadolu’da Ermeni çetecilerin yaptığı katliamlara ait açılan toplu mezarlar açık hava müzesi haline getirilmelidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.