Her ne kadar öncesinde bazı çabalar olsa da on altıncı yüzyıl keşifler çağıdır, Kolomb’la başlayan dünya üzerinde yeni yerleri tanıma Macellan ile tamamlanmış gibidir. Biz burada ağırlıklı olarak Zweig’in Macellan isimli eseri üzerinden keşiflere değinip ilgimizi çeken bölümler hakkında, düşüncemizi söyleyeceğiz.

Keşif olarak nitelenen seferler farklı amaçlar için yapılmıştır. Bu keşifleri gerçekleştiren belirgin ülkeler Portekiz ve İspanyadır. Maksatları başta Hindistan olmak üzere çevre ülkelerin öncelikli baharat, ipek ve kıymetli mallarını gasp edip, bedava veya ucuz şekilde elde etmektir. O devirde Avrupa’da şeker veya çay kullanılmıyordur. Kahve ve çay bilinmemektedir. Baharatların en önemlisi ise karabiberdir.  Hindistan cevizi, tarçın, zencefil yemeklerin ve içeceklerin tadını değiştirir lezzetli yapar, ömrünü uzatır. Daha da önemlisi çeşitli bitkiler ilaç yapımında kullanılır. Güzel kokular, güzel kumaşlar, narin ipekliler çok değerlidir. Bu mallar kervanlarla, yelkenlilerle limanlarda toplanır, bir limandan diğer limana gönderilir. Bu yolculuklar Hürmüz ve Aden gibi merkezlere ulaştığında önemli bir ilerleme sağlanmıştır. Buradan Arap yarım adası üzerinden çöller aşılarak,  İskenderiye’ye ulaşılır. Fakat yollar çok uzak ve tehlike ile doludur. Kara yolları Müslüman devletlerin kontrolündedir. Buradaki Emir, Bey ve Sultanlar yola çıkan her deveden ve çuvaldan hayli yüksek pay isterler, Denizlerde aynı şekilde benzerlik göstermektedir. Hem karada hem denizdeki korsanlar kervanları talan etmekte ve yola çıkan malların beşte biri yağma edilmektedir.

Yeni yerler keşfetmek için çıkılan seferlerde önce Papa’ya müracaat edilir. Papa, İspanyol ve Portekizlilere yeni bulunacak yerlerin tapusunu verir ve artık o bölge onlara ait olur. Portekiz gemileri önce keşif ve ticaret için yola çıkar. “ 1505’ten itibaren yeni yerlerde önce ticaret acenteleri kurulur. Sonra da güya bunları korumak için kaleler inşa edilir. Yerli kıralla önce barış içinde takas ticareti yapılır. Ardından yeterince asker getirildikten sonra kralın ülkesine ve tüm mallarına el konulur.” Bu amaca yönelik Portekiz savaş donanması Lizbon’dan güçlü gemiler zırhlı askerler ve bombacılarla yola çıkar, Amiral’e Hindistan Kıral Naibi unvanı verilir. Onun görevi Afrika ve Hindistan’daki tüm Müslüman ticaret kentlerini yerle bir etmek, her üsse kaleler ve kışlalar kurmak Cebelitarık’tan Singapur’a kadar tüm boğazları tutmaktır. Bu sonrasında İngiltere’nin uyguladığı siyasi fikirle aynıdır. Bu seferler, haçlı seferini andırır.  Bu filoda genç Macellan da bulunmaktadır. Eylül 1509 Malakka limanına ulaştıklarında görürler ki, “  dünyanın hiçbir limanında bu kadar çok gemi girip çıkmaz, Malezya, Çin, Siyam!dan gelen iri ufaklı rengarenk barkalar, yelkenli gemiler, tekneler birbirine değecek sıklıkta  yan yana sıralanır. Burası Asya’nın en büyük aktarma limanıdır ve çeşit çeşit mallar burada takas edilir. Alçak evlerin ortasında göz kamaştıran bir saray ve taş cami yükselir. Bu doğu ticaret merkezinde dünyanın bütün renkleri bir karışıklık içinde kaynaşır. Portekizliler gemilerinin güvertesinden bu harika şehri şaşkınlıkla seyrederler,  bu doğu elmasına baktıkça ağızlarının suyu akar ve bu elmas Portekiz tacını süsleyen en parlak mücevher olacaktır.” Derler.

  Macallen’  yedi yıl Hindistan da asker olarak dolaşmış ve yaralanarak ülkesi Portekize gelmiştir. Onun gerçekleştirmek istediği planları vardır. Hedefi batıda denizdeki gizli geçit ile Hindistan’a gidecek en kestirme yolu bulmaktır. Bunun için desteğe ihtiyacı vardır. Portekiz Kıralı teklifini kabul etmez. İspanya Kralını ikna eder ve emrine beş gemi verir yola çıkılır. Macellan’ın iradesi, askeri ve denizcilik dehası, açlık susuzluk, hastalık ve imkânsızlık ve zorluklar içinde bilinmeze karşı yapılan bir yolculuktur.

Yazarın da söylediği gibi dünyanın keşfi, insanlığın mutluluğu değildir. Maddi çıkar sağlama sağlarken de başkalarının emeklerini hayatlarını yok etme bu yolculuklarda gerçekleşir ve kalıcı hale gelir. Ancak Macellan bunların içinde yine de en vicdan sahibi olanıdır. Birçok yıkıma rağmen, halefleri ve selefleri gibi yakıp yıkma, cana kıyma, gasp etme öncelikli değeri olmamıştır.

Macellanın seferinde, dünyanın yuvarlak olduğu, Macellan Boğazı ve doğudan batıya saat farkları keşfedilmiştir. Ancak Vahşet, bencillik ve güç üzerine sömürgeciliğin hâkim olduğu bir dünyanın temelleri atılmaya başlanmıştır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.