Kültürle ilgili çalışmalar kolay kolay unutulmaz geleceğe taşınır. Çok zaman mahalli olandan evrensele gider. Tabi bunun için önce bu şuuruna sahip, donanımlı insanlar gerekir. Tabii gayretlilerin de belirli bir mevkide ve güçte olmaları şarttır. 

     Manisa’nın meşhur mesir macununu üreten Manisa’yı Tanıtma ve Turizm Derneği, 1978 ile 1984 arasında kırk yıl önce kültürünü sahiplenmiş dergiler, kitaplar çıkarmış ve konferanslar düzenlemişti.  1. Manisa Mesir Konferanslarında 1982 yılında Rıza Filizok tarafından konferans verilmiş, burada bir efsane anlatılmıştır.*

     Efsane şöyledir:  dünya yaratılmadan önce her taraf sonsuz bir denizdi. Cenab-ı Allah kafesten kuş gibi Cebrail’i salıverdi. Cebrail yetmiş yıl denizin üstünde dolaştı. Yoruldu, konacak yer aradı. Allah suyun üstüne bir kubbe çıkardı. Cebrail gelip kubbeye kondu. Kanat çalmış, çok yorulmuştu. Rahatladı, ferahladı. Ondan sonra kubbeden bir ses geldi:

“ ya Cebrail sen kimsin? Ben kimim?

Cebrail dedi ki, Sen Sensin, Ben benim.

Hakkın emri ile kubbe suya gömüldü.  Cebrail çırpına çırpına kalktı havalandı. İkinci sefer yetmiş yıl daha dolandı. Allah kubbeyi tekrar çıkardı. Cebrail ferahladı. Yine bir ses geldi. Düşünmedi kimindir? diye.

Sen kimsin? Ben kimim?

Cebrail yine aynı cevabı verdi Allah’ı tanımadı. Yetmiş yıl daha sağa sola gitti. Yere göğe baktı. Bir şey göremedi. Allah ona seslendi:

Ey Cebrail kendine gel. Bin bir ismim için bu senin son seferindir. Suda eriyip, kaybolacaksın. Sana seslenen sesi duydunsa, davetine icabet ettim ( Lebbeyk ya Rabbim) de. O sana diyor ki,

Sen kimsin? Ben kimim? Deme. Sen varsın Halıksın( yaradan), ben varsam mahlûkum ( yaradılmış). Bana lütuf et. Bunun üzerine Cebrail iyman etti.

Cebrail bir levha gördü “İlla Allah, Muhammeddir resulullah”

Rabbim sen varsın ya, Muhammed kimdir?

Muhammed benim resulümdür. Bana inandın, iman ettinse, O’na da iman et.

Efsanenin sonrasında, Adem’in topraktan yaratılışı ve Şeytan’ın Adem’e secde etmeyişi anlatılmaktadır.

Bir zaman bu kültürel faaliyetler devam etmişti.

      Bu kıymetli kültür çalışmalarının banisi Tezcan Karadanışman ağabeyimizin ayrılışından sonra, kültür işleri bitmiş olup, şimdilerde dernek macun üretmekle meşgul bulunmaktadır. Şehrin makûs kaderi devam etmekte, kimisi para kazanmakta, kimi macun yemektedir. Olması gereken, başta kamu elinde bulunan gücü, kültür ve sanat yönünde, ticari gaye gütmeden milletine sarf edilmesidir.

*Rıza Filizok. Manisa Folkloru 1. Mesir Konferansları 1982 (Kaynak: İslamiyet’ten Önce Türk Destanları. S.Sakaooğlu.A. Duyar. İstanbul.2017)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.