Bir ülkenin gelişmesi, kalkınması veya geri kalmasının nedeni eğitim sistemidir, PISA Sonuçlarına baktığımızda eğitimde en üst derecede yer alan ülkelerin gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeler olduğunu görmekteyiz zira kaliteli insan ve teknik elemanlar ancak kaliteli bir eğitimle yetiştirilebilir. Eğitimsiz insanlarla başarı elde etmek mümkün değildir, gelişmiş ülkelerde eğitim sistemi politikacılara bırakılmayacak kadar ciddi bir konudur, sistem yerine oturmuştur ve bir Devlet Politikasıdır, Milli bir Politikadır, gelişi güzel değiştirilemez ancak gerekli hallerde değişiklik yapılabilir buna da uzmanlar ve işinin ehli kişiler karar verebilir.
Bizde ise aynı Hükümet'in Milli Eğitimi Bakanı bir önceki Bakanı eleştiriyor, O'nun yaptıklarını başarısız buluyor, yaz boz tahtası gibi hemen sistemi ve önceki Bakan Bey'in göreve getirdiği kadroları değiştiriyor, reform yapmak için göreve başlıyor ama deform yaparak görevden ayrılıyor. Gençlerimize her şeyi öğretmeye çalışıyoruz ama hiç bir şey öğretemiyoruz, ezberci, düşünemeyen, yorum yapamayan, algılamayan, eleştiremeyen, fikir ve düşünce üretemeyen, geleceği değil sadece bugünü düşünen, Bohem hayatı yaşayan bir nesil yetiştirdik. " Vatanım Ruy-u Zemin, Milletim Nev-i Beşer" zihniyetli aydın! zümre yetiştirdik.
Milli Eğitim sistemimizi terk ederek 27 Aralık 1949 tarihinde A.B.D. ile FULBRİGHT ANLAŞMASI'nı( Türkiye- A.B.D. Kültürel Mübadele Komisyonu) imzaladık, bu Antlaşmanın 5. maddesine göre Komisyon, dördü Türkiye Vatandaşı ve dördü de A.B.D. Vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden oluşturulmaktadır, Türkiye'de görev yapan A.B.D. diplomatik misyon şefi de bu komisyonun fahri başkanıdır, karar aşamasında oylamada oylar eşit olursa Amerikalı misyon şefinin kararı geçerlidir. Bu antlaşmaya göre Türk Milli Eğitim politikasını yabancı misyon şefi kararlaştırmaktadır.
Anadolu'da bir çok ilimizde Lise yok iken Fransa, İngiltere ve A.B.D. çok sayıda misyoner okulları açmışlardı, Mersin'in Tarsus İlçesinde ilk Lise 1953 yılında açılırken Amerikan Koleji 1888 yılında öğrenime başlamış ve azınlık çocuklarını bu okula kabul etmiştir. Ayrılıkçı ve bölücü liderler bu yabancı okullarda yetiştirilmiştir. Örneğin Baas Partisi kurucusu Mişel EFLAK Beyrut Amerikan Koleji, Bağımsız Bulgaristan kurucu yöneticileri İstanbul Galatasaray Sultanisi mezunudur. Bu okullar, 1852- 1914 yılları arasında öğrenime başlamış olup kendi emellerine hizmet edecek, Milli kültüründen, Milli Değerlerinden, tarihinden uzaklaşmış, Amerikan, İngiliz ve Fransız gibi düşünen ve yaşayan yönetici ve aydın! yetiştirmek için açılmıştır. Tarsus Amerikan Koleji, komşu mahallemizde olup Amerikalı yöneticiler tarafından yönetiliyordu, paralı olduğu için ancak çok zengin aile çocukları bu okulda okuyorlardı.
Bizler Sınıf Geçme ve Sınav Sistemini Milli Eğitim Sistemi olarak algılıyoruz, Bizler Vicdanı hür, fikri hür, insan, vatan ve millet sevgisine sahip, ülkesine bağlı çalışkan, görev ve sorumluluk bilincine sahip nesiller yetiştirmedikçe Milli, çağdaş, akla ve bilime uygun bir eğitim sistemine asla sahip olamayız.
