Çocukluğumda yazar- şair Osman Yüksel SERDENGEÇTİ tarafından SERDENGEÇTİ isimli bir dergi çıkarılırdı, Dergi aylık idi ama parasızlıktan aylarca yayınlanamazdı, kendi deyişiyle bir çıkardı pir çıkardı. O güne kadar yazılamayan ve söylenemeyenleri, milli ve manevi değerlerle ilgili konuları cesaretle yazardı. Mabetsiz Şehir, Ayasofya yazıları ses getirmişti. 1960’lı yılların en etkili dergisi idi. 1965 yılında yapılan genel seçimlerde Antalya’dan Milletvekili seçilen Osman Yüksel SERDENGEÇTİ, meclisin en renkli ve etkili milletvekillerinden biri idi. T.B.M.M.’nde kravat takmayan tek mebus idi, rahmetli Nazmiye DEMİREL hanım kendisine takması için kravat gönderir ama SERDENGEÇTİ meclise yine kravat takmadan gelince arkadaşları sorunca beline bağladığı kravatı gösteriyor ve “kravatın boyuna bağlanacağına dair bir hüküm yoktur, ben kravat da takmam, kimseyi de takmam” diye cevap veriyor. “Yatandaş haline gelen vatandaşlar, stadyumda gol yerine ol diye bağırsanız bu memlekette neler olur, cebi Dolarlı boynu yularlı, cebi Rubleli Moskova Kıbleli değilim, okuldan atıldım, hapse atıldım, tabutlara atıldım, partiden atıldım ama satılmadım, bir ayağı hacı-hocalarda bir ayağı da localarda ” gibi ilginç konuşmaları vardı ve şiir okur gibi konuşurdu O’na T.B.M.nde Osman BÖLÜKBAŞI’dan sonra 2. Osman derlerdi ve iyi bir hatipti. Sözünü kimseden esirgemezdi.
3 Mayıs 1944 olaylarında Ankara Valisi Nevzat TANDOĞAN’IN emri ile tevkif edilmiş, önce okulu D.T.C.Fakültesinden, sonra da hapse atılmış, ömrü cezaevlerinde çilelerle geçmiştir. Hayatını bir cümle ile özetlerdi, sekiz defa mahpus bir defa mebus oldum derdi. Çocukluğumda evimizde misafir ettiğimiz şair Cemal Oğuz ÖCAL,1968 yılında Başbakan rahmetli DEMİREL için övgü dolu bir şiir yazıyor, karşılaştıklarında Osman Bey, Cemal Oğuz Beye “ Gel seninle birlikte ortak bir dükkan açalım, sen sipariş dalkavukluk şiirleri yaz ben de tenkit şiirleri yazayım, beraber para kazanalım, tabelaya da her türlü sipariş şiir yazılır” diye yazdıralım teklifinde bulunuyor ama aslında alay ediyor. 1968 yılı Haziran ayında SERDENGEÇTİ, Afyon Mv. Rahmetli Muzaffer ÖZDAĞ ile birlikte ilçemize gelmişti. 8-10 genç olarak yanlarına gittik, kendilerine hoş geldiniz diyerek kısa bir konuşma yaptım, aniden elimi tutarak öptü, utandım ve şaşkınlıktan elimi çekemedim” sizler elleri öpülecek Gençlersiniz” dedi ve Milletvekili Muzaffer ÖZDAĞ’a dönerek bu gençlerin elini öp deyince ÖZDAĞ da elimi arkaya çekmeme rağmen zorla elimi öptü, bizler de bu büyük insanların ellerini öptük.
6 Şubat 1969 Cuma günü Adana’da yapılan kurultaya başında kahverengi bir kalpakla gelmişti. Akşam kapalı spor salonunda folklor gecesine gittik ama paramız olmadığı için bilet alamayınca salona giremiyorduk. O anda SERDENGEÇTİ kapıya gelince durumumuzu anlattık ve arkasından salona girdik. 1970 yılında Ankara’da Türk Ocağı Genel Merkezinde sohbetlerini, konferanslarını dinliyorduk, Ş.E. isimli bir arkadaşımız yetiştirme yurdunda büyümüştü, anne ve babası vefat etmiş, burs için sözleşme imzalayacak kimsesi olmayınca SERDENGEÇTİ beye gittik ve durumunu anlatınca Osman Ağabey kefil oldu, noter masrafını da kendisi ödedi. Arkadaşımızın okumasına sebep oldu o arkadaş, okulunu bitirince evlendi ve M.E.B. şube müdürü olarak emekli oldu. SERDENGEÇTİ, yoksul bir hayat sürdü, mal varlığı olmadı, sade yaşadı, bütün ömrü çile ile geçti, İsmet ismini sevmezdi ama eşinin ismi de İsmet idi:” Bir İsmet hürriyetimi aldı, bir İsmet zürriyetimi aldı.” diyordu çünkü hiç çocuğu olmamıştı, soyadını yaşatacak bir evladı olmadı. Ömrünün sonunda felç ve parkinson hastası oldu “ sol ile uğraşmaktan sol tarafıma felç geldi, ” derken gülüyordu. Yaklaşık 20 yıl kendisinden feyiz aldığım Hak ve Halk adamı Osman Yüksel SERDENGEÇTİ 10 Kasım 1983 günü Hakka yürüdü. Allah Rahmet Eyleye.
