Dünya üzerinde, Allah’ın izni ile var olduğu günden itibaren; Üstün ahlakın, doğruluğun, çalışkanlığın, adaletin timsali olarak yaşadığı coğrafyalarda onlarca devlet kuran ve medeniyetin ışığı olan, Büyük Türk Milleti, Anadolu da siyasi hâkimiyetini 26 Ağustos 1071 Malazgirt meydan savaşı ile kurmuştur. Öz be öz Türk Kayı Boyundan Ertuğrul Gazi oğlu Osman Gazi oğulları, üç kıtaya hükmeden Osmanlı Türk İmparatorluğunu DEVLET-İ EBED MÜDDET olarak tanımladılar ve tanımlattılar.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk tarihi boyunca,devletler kuran ataları ile aynı Tarih şuuruna sahip olduğundan, ‘’ BENİM NACİZ VÜCUDUM ELBET TOPRAK OLACAKTIR, FAKAT TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR OLACAKTIR’’ sözleri ile insanın fani, devletin devamlı olduğunu ifade etmişlerdir.

Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra İslamiyet ile öylesine özdeşleştiler ki, kendilerini dinin koruyucusu ve yayıcısı olarak kabul ettiler. Öyle ki Türk Müslüman demekti. Hıristiyan Batı da bunu gördü algıladı ve kendisi için hem dini ve hem de ekonomik açıdan tehdit olarak kabul etti.

Müslüman Türk, karada ve denizde bütün ticaret yollarını, yeraltı ve yer üstü zenginleri ile geniş bir coğrafyada hükümran olmuştu. Kılıçla fethettiği topraklarda adalet ile hükmetmesi ise geniş halk kitlelerinin Müslüman olmaları ve akabinde Türkleşmelerini sağlıyordu.

İslamiyet’e geçmeyenler ise Osmanlı Türk Devletine gönül bağı ile bağlanıyorlardı.

Batının gözünde Osmanlı Devleti Türk devleti, Padişahı Türk Sultanı, Osmanlı halkı Türkler idi ve halada öyledir.

Batı, Türkleri önce Avrupa’dan ve sonra Anadolu’dan atarak Orta Asya Bozkırlarına göndermek için yüzyıllar boyu, bizi çok iyi analiz ederek mücadele etti ve nerede ise başarıyordu. Öyle ya, sözde Osmanlı aydınları ile idareyi yozlaştırmışlar, Trablusgarp, Balkanlar ve 1. Dünya savaşlarında Türk Ordusunu ve Türk Milletini budamış, yok etme noktasına getirmiş idiler.

Hesaplayamadıkları, göremedikleri Yüce Türk Milletinin tarihi boyunca oluşmuş Milli hasletleri idi. Türk Milleti, kendisini tanıyan, güvenen Ata’sının önderliğinde kurduğu Milli Ordu ile 30 Ağustos 1922 de yeniden Ergenekon’dan çıkış destanını yazdı. Büyük dirilişini ve hiçbir çılgının kendisine zincir vuramayacağını bütün Dünyaya anlattı ve gösterdi.

Tanzimat aydınları, taklitçilikten öteye gitmeyen çağdaşlık peşine idiler, onların karşısında ümmet birliğini savunanlar, Arapların, bizi arkadan vurması karşısında şaşkına döndüler. Kendilerini İslam’dan ayrı görmeyen Türkçüler, esaret zincirini kırdılar ve dediler ki, İslam Ümmetindeniz, Türk Milletindeniz, hedefimiz çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine İlim ve Fen de çıkmaktır.

Milli Mücadele sonunda Lozan da tokadı yiyen batı ve Türk' e düşmanlık konusundaki işbirlikçileri, kuzey, doğu ve güneydekiler ile içimizdeki hainler istek ve planlarından asla vazgeçmediler.

Yumuşak karnımız, milliyetçilik ve din idi. İkisini cepheleştirip kendi içinde de parçaladılar.

Zannettiler ki bu sefer tamam. Tablo da, içinde bölücüler ile silahla mücadele eden, her türlü bozulmanın öne çıktığı, gaflet, dalalet ve hıyanetin öne çıktığı bir Türkiye var.

Bütün devler kurumlarına sızmışlar ve bütün kaleleri ellerine geçirmişler, son darbeyi vurmak üzere harekete geçtiler.

Unuttukları, yine göremedikleri, Türk Milletinin Milli Karekteri idi ve 15 Temmuz da Türk Milleti hainlerin karşısında canı pahasına durdu.

Yenikapı da iktidarı ile muhalefeti ile emperyalizme meydan okudu. Türk Milletinin kendisine karşı yapılan saldırılarda nasıl bir araya gelebileceğini bir daha anllattı.

Demem o ki, Yenikapı ruhu denilen, 15 temmuz da oluşarak, meydana çıkmamıştır. Bu ruh, Türk Milletinin binlerce yıldır oluşturduğu Milli Karakterinin meydanlara yansımasıdır.

Unutulmamalıdır ki Türk, İslam’dan öte değildir. Türk Milliyetçiliği dışlanarak, Türk olmak aşağılanarak bir yere varmak mümkün değil, ancak yok olmak mümkündür. Osmanlı Türk Devletinin son yüz elli yılı incelenir ve ders alınır ise birileri yanlış hesaptan dönerler sanıyorum.

Gelin, yaratılmışlar içinde en şereflisi İnsan ve insanlık alemi içerisinde Peygamber efendimiz (SAV) tarafından müjdelenmiş EZELDEN VAR OLAN, Türk Milletinin birer aciz ferdi olmanın gurur ve şuuru, İslam’ın ahlak ve fazileti ile birlikte Atalarımıza layık olmaya çalışarak EBEDE KADAR VAR OLALIM.

Selam ve Dua İle!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.