İnsanın yaşamında ki güven duygusunun sosyal hayatta ki devamı, etrafında ki insanların vefa duygularının varlığı ile sağlanır.
Bu duygu bir karşılık beklenmese bile, yapılan her yardımın devamını sağlar ve her zaman omuz omuza mücadele edilen vasatları gün yüzüne çıkarır.
İnsanın geriye bakmadan hep ama hep ileriye gitmesini sağlayan, yapılan her türlü hizmet ve işbirliğinin ulvi zeminlerde değer bulmasını sağlar ki, bu insan için ne mutlu bir histir.
Vefa olgusunu öz benliklerinde besleyenlerle millet ve devlet anlayışının yükselişi hiç durmaz.
Büyüklere vefa, mahallene vefa, köyüne, şehrine vefa, milletine ve devletine vefa seni insan yapacak temel unsurlardan biridir.
Bugüne vefa yarınlarda vefa göstereceğinin bir nişanesi olunca geleceğin zaferleri sana dörtnala koşar.
Ve tarihe vefa.
İşte bu olgu bizi biz yapan, bizi devlet olarak layık olduğumuz ve zaten var olduğumuz yükseklerde ki şeref dolu mevkiimize perçinleyen bir sancak olacaktır.
Zira millet devletinin ilâhi bir neferi olarak ancak ve ancak geçmişi ile bütünleştiği müddetçe zafer her yerde zafer hedefini gönüllere nakşedecek ve fiili hayatta gerçekleştiğini görecektir.
