Söz, kelâm insana verilen bir emanettir.

İlâhi bir emanettir elbet, hemde insanın insana ifade edilebilme nişanesidir.

Anlamsız ve boş konuşmaktan kaçınmak hem bizi yormaz, hem muhatabımızı.

Gıybet, su-i zan, iftira, alay etmek, yalan söylemek yalan yere yemin etmek dilin afetidir.

Muteber insan gıybet etmez, insanların arkalarından çekiştirmez, onların kusurlarını araştırmaz, sözleriyle kimseyi yaralamaz, mahremiyete dil uzatmaz ve kimsenin haysiyeti ile oynamaz,  kimseye lâkap takmaz.

Olgun insan dilinin esiri olmaz.

Olgun insan iyilik yolculuğunun kervan başıdır.

Elinde doğruluk ve hoşgörünün asası ile yol gösterir ve ihtiyacı olan herkesi bir bahar coşkunluğu ile ferahlatır.

Gerektiğinde taşı gediğine oturtur. Ara bulur, çözüm üretir.

Kelâmı, sözü hep yapıcı olarak kullanır.

Unutma söz ağızdan çıktımı iş işten geçmiş olabilir.

O söz ki doğruluğun mihenk taşı olan saf bir kalpten çıkmış olsun.

Sözümüzü bir lâ-edri deyiş ile noktalayalım: ”İyilik yapar görünmeyin, iyilik yapın görünmeyin.” 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.