Bazen açıkça ve bazen de gizli olarak Atatürk'e, Atatürk dönemine, Cumhuriyet dönemine saldırılar yapılmaktadır, saldıranların bir kısmı Türk ve Atatürk düşmanlarıdır bir kısmı da hayatı boyunca okul kitapları haricinde bir tane bile kitap okumamış kara cahiller ve gafillerdir. Yazmadan katip, okumadan hatip olan yarı cahil çeyrek aydınlarımız dahi konuşurken cehaletini ifşa etmektedirler, İnsanları, dönemleri ve olayları içinde bulunduğu şartlar ve ortamlar göz önünde bulundurularak değerlendirmek ve eleştirmek gerekir. Eleştirmek sadece karalamak değil aynı zamanda eksiler yanında artıları da göz önüne almak demektir. İzmir İktisat Kongresinde alınan kararları eleştirmeden önce o günkü şartları bilmek gerekir.

1923 yılında ihracatımız 51 milyon $ iken ithalatımız 45 milyon $ idi, 1938 yılında ise ihracatımız 115 milyon $ iken ithalatımız 88 milyon $ olmuştur. 1923- 1938 yılları arasında ithalat ve ihracat rakamları o günkü ekonomik şartlara göre inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. 1924 yılında A.B.D. Doları 167 kuruş, Alman markı ise 44 kuruştur, 1938 yılında ise A.B.D. Doları 126 kuruş ve Alman Markı 46 kuruştur. Büyüme oranları ise 1924-1929 döneminde tarım % 16, Saniye % 8, Hizmet sektörü % 8.1, 1930-1934 döneminde Tarım % 1.3, sanayi % 15.5, hizmet sektörü % 9.1, 1935-1939 döneminde ise Tarım % 10.7, saniye % 7.8, Hizmet sektörü % 6.5 oranında büyümüştür. 3.7 milyon dekar arazi topraksız köylülere dağıtılmıştır.

İstiklal Harbimiz olağanüstü bir başarıdır ama ondan daha sonraki süreçte yapılan ekonomik yatırımlar da olağanüstü başarılarla doludur. 1929 Ekonomik krizinde süper devletlerin bile ekonomisi çökerken yeni Türkiye Cumhuriyet Devleti ayakta kalabilmiştir. Köylümüzün durumunu Kurtuluş Savaşımızın meşhur büyük kahramanlarından Aydın Mebusu Esat (İLERİ) Hoca'nın T.B.M.M. kürsüsünde söylediği bir söz açıklamaktadır: " Köylümüzün eşeğinin heybesinde samanı ve ayaklarında nalı yoktur. Köylümüz kendi ayağındaki çarığı da Kuvva-i Milliye'ye bağışlamıştır."

1924 yılında Adana Köprü köydeki Tugayda asker olan rahmetli babamın bizlere anlattığına göre askerlerimiz ve subaylarımız ot yatakta yatmakta ve yemek olarak bulgur pilavı ve Ebe Gömeci yemektedirler. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün İsmet İNÖNÜ Paşa'ya 30 Ekim 1923 günü gönderdiği mektupta yazdığı rakamlar ülkemizin içinde bulunduğu feci manzarayı arz etmesi yönünden ibret vericidir. Atatürk'ü eleştiren hainler ve gafiller bu mektubu mutlaka okusunlar, başını iki elinin arasına alıp varsa vicdan muhasebesi yapsınlar ve aklını başına alsınlar. 1923-1938, 1939-1950 ve 1950-1960 dönemlerinde yapılan yatırımları ve ülkemizin durumunu sizlerle paylaşmak istiyorum. (Devamı gelecek)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.