Yıl 1923 Medeni Kanun henüz yürürlüğe girmemiştir, okur- yazar oranı düşüktür zira okumuş aydınlarımızı 1912-1922 yılları arasında devam eden savaşlarda kaybettik. Nüfusumuzun çoğunluğu kadın, çocuk, yaşlı, engelli ve hasta kişilerden ibarettir, gençlerimizin sayısı çok azdır, size iki örnek vermek istiyorum, Toros Dağları eteklerinde bir köyümüzde köyün en güzel kızı çok yaşlı ve bedensel engelli bir köylüsü ile evlenir. Yıllar sonra bir çocuk: " Abla deden yaşında bu adamla niye evlendin? diye sorunca yeni gelin cevap verir: " Bu köyde ve civar köylerde bu ihtiyardan başka evlenecek erkek kalmamıştı." Bu köyün gençleri 1914 yılında Seferberlik Kanunu gereğince askere alınır geriye dönen olmaz. Yeni yetme gençler de Kurtuluş Savaşına katılır ve tamamı şehit olur. Giresun'un Bulancak ilçesinin bir köyünde yaşlı bir dede vefat edince cenazeyi kadınlar defneder çünkü köyün yediden yetmişe tüm erkekleri Topal Osman Ağa'nın 42. ve 47. Alaylarına gönüllü yazılmışlar ve tamamı Batı Cephesine gitmişlerdir çok az sayıda erkek geriye dönebilmiştir.

İbrahim Müteferrika'dan itibaren 150 yılda 417 kitap basılmıştır, matbaaların çoğu İstanbul'dadır ve sahiplerinin çoğu da Azınlık mensuplarıdır. Voltaire: " İstanbul'da bir yılda yazılanlar, Paris'te bir günde yazılanlardan azdır." diyor. Gazeteler sadece İstanbul, İzmir ve Adana'da basılmaktadır, erkeklerin % 7'si, kadınların ise Binde 4'ü okuma yazma biliyor, okur- yazar erkeklerin çoğunu subaylar ve Gayrimüslimler oluşturuyor.

Okul çağındaki çocukların % 75'i okula gidemiyor, toplam 4 bin 854 ilkokul, 72 Ortaokul ve 23 Lisemiz vardı, tüm Liselerimizde okuyan kız öğrenci sayımız sadece 230 kişidir. Öğretmenlerimizin % 30'unun Öğretmenlik Eğitimi yoktur yani sadece okur- yazar olan ama diploması olmayan Eğitmenlerdir. sadece İstanbul'da bir adet Üniversite ( Darülfünun) vardır. Liselerimiz 1914-1923 yılları arasında erkek öğrencilerden mezun vermemiştir, hepsi cephelere gönderilmiştir. 1919-1922 yılları arasında okuma- yazma bilen 18 yaşındaki gençler Ankara'da Cebeci Çayırında 45 günlük silahlı eğitimden sonra Yüzbaşı rütbesiyle Bölük Komutanı olarak Sakarya Savaşında görevlendirilmiştir. Bu 18 yaşındaki Yüzbaşıların % 85'i Sakarya Savaşında şehit olmuşlardır. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile Genel Kurmay 2. Başkanı Asım GÜNDÜZ Paşa hatıralarında bu gerçeği yazmışlardır, Sakallı Nurettin Paşa'nın komuta ettiği Birinci Orduda gönüllü hemşire olan rahmetli üvey annem de bu olayı bizlere anlatırdı.

YORUMUM: " Atatürk, bir gecede alfabeyi değiştirerek milleti cahil bıraktı." diye zırvalayan kara cahiller bu rakamları birkaç defa dikkatle okusunlar, ancak anlayabilirler. 1924 yılında askere giden rahmetli babam, 200 erden oluşan Bölükte okur- yazar olan tek Er olduğundan Bölük yazıcısı ve Çavuş olarak görevlendirilir, geriye kalan 199 Er okuma yazma bilmez. Teskere alırken babama Eğitmenlik teklif ederler ancak babam evli olduğundan dolayı teklifi kabul etmez.

( DEVAM EDECEKTİR.)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.