İdrak, yeni söyleyişle algı, anlama yeteneğidir. Algılarımız çok zaman bizim yönlendiricimiz olmuştur. Onlar kesin şekilde kabul ettiğimiz kutsallarımızdır. Felsefede algı, nesnel dünyanın duyular yoluyla öznel bilince aktarılmasıdır. Dış dünyadan elde ettiğimiz,  duyumları, imgeler ve daha önce edinilmiş anılarla tamamlayıp yorumlayarak, kendimiz tarafından oluşturulan bilinçteki tasarım oluştur. 

     Fakat çok zaman algılarımız temel doğru ve dayanaklardan yoksundur. Böyle olunca da düşünce, hareket ve hatta iletişimde bazı yanlış durumlar ortaya çıkabilmektedir.

 Sosyal medya, son zamanlarda önemli bir iletişim yolu olmaya devam etmektedir, burada yakından tanımadığımız kimselerle iletişimler yapılmaktadır. Dikkatimizi çeken bir paylaşım bizi bu satırları yazmaya itti.  Bizim bazı inançlarımız elbet kutsallarımızdır. Birinin Vehabi Araplar üzerine yaptığı olumsuz bir yorum,  İslamiyet ve hazreti peygamberin ismi hiç belirtilmemesine rağmen, İslamiyet’le ilişkilendirilmiş kırıcı ve sert tepkiler verilmesine yol açmıştır. Hâlbuki Vehabi Arapların son zamanlarda katı tutumları sebebiyle yaptığı tahribat ortadadır.

     Hesap etmeden düşünmeden yaptığımız eylem ve algılarımız bizi yanlışlıklara götürebilmektedir.

“İlahi idrakla cilalanmış ve maddi bilgilerle de kendini tamamlamış kimse, elbette kötülüklere, şer kuvvetlere karşı sonsuz bir kudretle donanmış ve silahlı ve hazırlıklı olmuştur.”

Onun için iletişimde, kırmadan, bin düşünüp bir hareket etmekte fayda vardır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.