AKPM’nin Türkiye’yi siyasi denetim kapsamına alması; önyargılı bir karardır, siyasi bir karardır, Türkiye düşmanlığıdır, Haçlı ruhunun bir defa daha tezahürüdür; terör örgütleri PKK’ye, FETÖ’ye, DEAŞ’a, DHKP-C’ye destek ve cesaret vermektir; Türkiye’ye ihanet eden bütün hainleri korumak ve kollamaktır. Millet olarak böyle bir kararı tanımıyoruz. Millet nezdinde bu karar yok hükmündedir. (26.04.2017)
AKPM’de Türkiye’yi temsil eden HDP milletvekilleri, Türkiye’ye siyasi denetim kararı alınması yönünde oy kullandılar. Bu kararın alınmasının altyapısında Siyonist uşağı FETÖ’nün ve emperyalist küresel güçlerin taşeronu PKK’nin Avrupa’daki siyasi güçlerinin de çalışmaları vardır. Bu ihanetin hesabı hainlerden mutlaka sorulmalıdır. (28.04.2017)
YSK’nin, oy pusulalarının ve oy zarflarının mühürlenerek Seçim Sandık Kurullarına verilmesi gibi son derece basit bir işlemi gerçekleştirmeyip seçim ve referandum sonuçlarına gölge düşürülmesine zemin hazırlayarak şaibelerin oluşmasına mani olmaması; görevin savsaklanmasının yanında millete yapılan büyük bir saygısızlık değil midir? YSK’nin geçmişte de defalarca tekrarlanan bu yanlış uygulamaları yine cezasız mı kalacaktır? (28.04.2017)
Yalnız kalmayı göze alamayanlar her zaman hak ve hakikatle beraber olamayabilirler. (29.04.2017)
Sitesinde Türkiye’yi terör örgütleriyle işbirliği içinde gösterme algı operasyonuna katılan müfteri Vikipedia’ya Türkiye’den erişim engellenmiştir. Bu Türkiye’yi karalama sayfalarının kaldırılmasına dair Türkiye’nin talepleri yerine getirilinceye kadar da erişim engeli devam edecektir. Bundan sonra bu gibi kararlarla haddi aşanlara hadlerinin bildirilmesi temennisiyle… (30.04.2017)
Geçmişte anti-emperyalist olarak bilinen “Türk solu”, bugün emperyalist küresel güçlerle dirsek temasında bulunmaktan hatta işbirliği yapmaktan geri durmuyor. Bugüne kadar varlığını ancak sözde anti-emperyalist söylemleriyle devam ettirebilen “Türk solu”nun sepetinde pamuk bitti. (30.04.2017)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın AK Parti genel başkanlığı görevine başlamasıyla AK Parti içinde de Siyonist uşağı FETÖ temizlik harekâtının yapılması elzemdir. Aksi takdirde 2019 seçimlerinde AK Parti beklediği sonuçları alamayacaktır. (30.04.2017)
CHP Eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal parti içinde kılıcı çekti. 2019’da yapılacak seçimler için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını açıklamasını istedi. Aksi takdirde CHP Genel Başkanlığı’nı Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak kişiye bırakması gerektiğini söyledi. Sayın Baykal’ın ne yapmak istediği gayet açık değil mi, anlamayan var mı? (01.05.2017)
CHP Eski Genel Başkanı Baykal, 2019’daki seçimlerde Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediği anlaşılıyor. Şayet aday olacaksa, aday olmadan önce kaset kumpası kurarak kendisini genel başkanlıktan indirenin Siyonist uşağı FETÖ’nün olduğu gerçeğini millete açıklama sorumluluğunu unutmamalıdır. (01.05.2017)
2007’de “367 garabeti”yle Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesine mani olan Sayın Baykal, tecrübeli bir politikacı olmanın gereğini yerine getirerek bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Bir taraftan kendisinin Cumhurbaşkanlığı’na adaylık sürecini başlatırken diğer taraftan konsolide olan AK Parti seçmenini ayrıştırmaya çalışıyor. (02.05.2017)
On beş yıldır kayda değer bir muhalefeti olmayan AK Parti iktidarına, son günlerde AK Parti içinden muhalefet çıkarma ve AK Parti’yi bölme gayretleri var. Henüz tabanda olmasa da yazar-çizer arasındaki didişmelerin zamanla tabana yayılması muhtemeldir. Yetkililerin dikkatlerine sunulur. (03.05.2017)
İstanbul Belediye Başkanı Topbaş’ın Siyonist uşağı FETÖ’cü damadının uyduruk bahanelerle serbest bırakılması; şehitlerimize, gazilerimize ve milletimize ihanettir. Bu durum, nasıl terörle mücadele anlayışıdır? Millet bu ihanetin hesabını bir gün birilerinden mutlaka soracaktır. (04.05.2017)
Eyvallah!
