Mondros Mütarekesinden sonra Çukurova Bölgesi önce İngilizler tarafından işgal edilmiş ve daha sonra işgal edilen bölge Fransızlara teslim edilmiştir. Fransız ordusunun bir kısmı, Müslüman sömürge askerleri ile Ermeni Lejyonerlerden oluşmuştur. Fransızlar, Türklere karşı Ermeni çeteleri kullanmışlar ve onların katliamlarına sessiz kalarak destek vermişlerdir. Adana’da yaşayan yerli Ermeniler o kadar ileri gitmişlerdir ki 4 Ağustos 1920 günü Ermeni komiteciler kilisede toplantı yaparak 17 üyeden meydana gelen “ Kilikya Ermeni Cumhuriyeti’ni” ilan etmeye ve bu Ermeni devletinin de Fransızların himayesinde olmasına karar vermişlerdir. Bu toplantıda alınan kararlar Fransız işgal kuvvetlerine bildirilmiştir.

       5 Ağustos 1920 günü sabah saatlerinde 50-60 kişilik Ermeni çeteleri Adana Valilik konağını işgal etmişler, Ermeni çetecilerinin ileri gelenlerinden Damatyan, Dr. Salipyan ve diğer iki çeteci paytonla Adana Valiliğine gelerek Valinin makam odasına girmişlerdir. Odacı İbrahim Efendi, Vali Vekili Abdurrahman Bey’in henüz gelmediğini söyleyince Damatyan hiddetle “ Artık Vali benim.” diye bağırıyor. Ermeni çetecilerinden meydana gelen hükümet üyeleri Valilikte toplanıyorlar, Harbiye Nazırlığına ise meşhur Türk düşmanı Şişmanyan getiriliyor. Vali Vekili Abdurrahman Bey’in makam masasına oturan Damatyan, Kilikya Ermeni Cumhuriyeti’nin ilan edildiğine dair bildiri hazırlarken Fransız Askeri Valisi Albay Bremond, bir manga Fransız askeri ile vilayete gelerek ağır hakaretlerle Ermeni çetelerini Valilik konağından kovuyor.  Fransız Askeri Valisi Albay Bremond, valinin odasına girerek makam masasında oturan Damatyan’ın  ve avenelerinin binayı terk etmesini, Fransız Ordusu Komutanı General Dufyo’dan emir aldığını ve gerekirse zor kullanacağını ve emri yerine getireceğini söylüyor.Albay  Bremond ve emrindeki Fransız askerleri valilik binasını boşaltıyorlar, böylece “Kilikya Ermeni Cumhuriyeti’nin siyasi ömrü 45 dakikada( Milli Kuvvetler İstihbarat elemanı Gani GİRİCİ’ye göre 2 saat 15 dakika)sona eriyor.   

       Bu olaydan sonra Fransız makamları Ermenilerden yüz çevirmiş ve Çukurova’nın asıl sahiplerinin Türkler olduğunu, kendilerinin bölgeye hakim olamayacaklarını, eli kanlı komitacı Ermeni çetelerinin kendilerini kullandıklarını anlamaya başlamışlardır. Böylece Ermenilerin gururu zedelenmiş ve Türkler ise moral bulmuştur. FRANSIZ General Dufyo, Adana’da sıkıyönetim ilan ediyor, bildiri yayınlayarak şehri terk eden Türklerin Adana’ya dönmelerini, silahlarını kendilerine teslim etmelerini ve Milli Kuvvetleri desteklememelerini şart koşuyor ancak Türkler bu şartları kabul etmemişlerdir.  Adana’nın ileri gelen Ermenilerinden olup daha sonra Paris’e yerleşen meşhur komiteci ve kurulan 45 dakikalık Ermeni Cumhuriyetinde Bakan olarak görevlendirilen Bızdıkyan, araştırmacı yazar tarihçi Taha TOROS Bey’le paris’te yaptığı görüşmede şu itirafta bulunuyor: ” Bu kukla hükümete Bremond da taraftar idi, Ermenileri destekliyordu ancak Suriye Fransız Orduları Başkomutanı General GURO, Kilikya Ermeni Cumhuriyeti’ne karşı çıkınca zorunlu olarak kukla Ermeni hükümetini dağıtmıştır.”   

       Daha sonra General olan Albay Bremond, gerçekte bir ermeni dostudur ve Paris’e yerleşerek Ermenilerin büyük ödülüne layık görülmüş ve ölünceye kadar Ermenileri desteklemiştir. 3 yıl 27 gün süren Fransız işgali müddetince Çukurova’da dökülen kanlardan Fransızlar da sorumludur, işgalde, katliamlarda, soygun ve yakıp, yıkmalarda Ermeni çeteleri ile birlikte hareket etmişlerdir. O günleri yaşayan canlı tarih olan rahmetli babam da her cinayetin ardında medeni! Fransızların olduğunu bizlere anlatırdı, Fransızlar cinayet ortakları olan Ermenileri halen desteklemeye devam etmektedir çünkü onlara vefa! borçlarını tarih boyunca ödemek zorundadırlar.  Tarihçi yazar Taha TOROS Bey, bu kanlı olaylar hakkında “ Çukurova’nın Kurtuluşu” adlı kitabında geniş bilgiler vermektedir.   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.