29 Ekimi bir kez daha idrak ettik…Cumhuriyet Türk Milletinin en büyük bayramı.Bu bayramı idrak etmek, edebilmek, anlayabilmek kendisini Türk olarak addeden ve  Türkiye Cumhuriyetine aidiyet duygusuyla bağlı her vatandaş bu büyük bayramı idrak etmek durumundadır…Burada beylik laflarla günü kurtarmak gibi bir düşüncem yok…Ama Türk tarihini irdeleyenler bilirler ki bu sürece kolay gelinmedi…600 Yıllık bir Osmanlı hakimiyetinden sonra tek adam yönetimine alışkın bir topluma cumhuriyet gibi bir haklın kendi yönetimini kabul ettirmek kolay olmasa gerek…Cumhuriyet ile taçlandırılan bir millete eski alışkanlıklarının yerine yeni inkılapları kabul ettirmek ve onlara uyum sağlatmak kolay bir iş olmasa gerek… Bu milletin özelliği bu…Önünde güçlü ve sağlam liderler ile çok çabuk teşkilatlana bir millet olma özelliği var Türk Milletinde…17 nci Yüzyılda önce duraklama ve sonra gerileme hareketlerinden sonra başlayan devamlı gerileme hareketleri nedeni ve 19 yüzyılda başlayan Avrupa sanayi devrimine ayak uyduramayan Osmanlı idaresi ve bunun yanında kendi menfaatleri için din adına ahkam kesen ve para ile makamlar satın alınan devlet ricali ile Sevr anlaşmasına kadar gelen bir süreç….Hele de Osmanlı sanayisinin idam fermanı olan 1838 Balta Limanı antlaşması ile yerli üretimin tamamen durması ve yerini yabancı malların işgali, tüm bunların tuzu biberi oldu…Sevr antlaşması ile birlikte terhis edile n Osmanlı ordusu ve konulan silahlar,  Mondoros mütarekesinin 7 nci maddesine göre “müstevli devletler gerekli gördüklerinde gereken yerleri işgal edilebilme “ yetkisi ve sadece Ankara ve civarının bize bırakılması Türk’ü yeni bir mücadelenin eşiğine getirdi…1071 Malazgirt savaşı ile açılan Anadolu kapıları 10 Ağustos 1920 de  Fransa’nın Sevr banliyösünde imzalanan Türk’ün katli fermanı neticesi ile son verilmek istene Türk hakimiyeti…İşte bunu hazım edemeyen Mustafa Kemal ve silah arkadaşları içinde bulunulan namüsait şartlara aldırmadan 1919 da Samsuna çıkan ve kurtuluş mücadelesini başlatmışlardır…İngilizlerin kuklası olan bir Padişah ve onun damadı damat Ferit paşa gibi mütegallibeler  bu hareketi baltalamak adına Mustafa Kemal’i önce ordudan attılar, daha sonra da idamına karar verdiler…Fakat Türk milletinin asli unsur olan Anadolu insanı Mustafa Kemali ve silah arkadaşlarını bağrına basarak Anadolu kurtuluş mücadelesine gönül vermişlerdir…Bu kadar düşman ile uğraşmak yetmiyormuş gibi bir de yerli mütegallibelerle uğraşmak ve onların bu kurtuluş hareketini baltalamak ve engellemek istemeleri de ayrıca araştırılması ve düşünülmesi gereken bir hareket…Mustafa Kemal’in başlattığı harekete karşı iç isyanlar  sadece müstevli devletlerin ve Yunanlıların işine yaradı…Ama Mustafa Kemal biliyordu ki Bu milleti kurtaracak olan yine bu milletin azim Ve kararı idi…ve (Söz konusu vatan olduğunda gerisi teferruattı…) Eylül 1922 de son Yunanlı İzmir’den denize döküldüğünde Mustafa Kemal biliyordu ki artık bu ülkeyi saltanat ile idare etmek mümkün değildi…Çünkü o biliyordu ki kula kulluk değil, kulluk sadece Allah’a idi..Osmanlı 600 yüzyıl boyunca Türk’ün idaresini zorla elde etti… Artık buna bir son verilmeliydi… Türk Milletine yepyeni bir idare şekli olan cumhuriyet yakışırdı..Hayatı boyunca kafasında gizli tuttuğu bu idare şeklini hayata geçirme günü artık gelmişti… Önce saltanatı kaldıracak daha sonra hiç bir geçerliliği kalmamış olan hilafeti meclisin bünyesinde kalmak suretiyle ilga etti..29 EKİM 1923 de cumhuriyeti ilan etti…Bunu bile tartışma konusu yapanlar var…Efendim Cumhuriyet ilan edilirken bazı paşa ve milletvekilleri Ankara da değilmişmiş de bunlar cumhuriyet taraftarı değilmişmişler de Mustafa Kemal cumhuriyet fikrini bunlardan saklamışmış ta…gibi…Yapılan en büyük devrim…Elbette bazı gizemleri olacak bu gayet normal…Bu devrimi yapamasaydı arkasından gelecek hiçbir devrimi gerçekleştirmesi mümkün olamayacaktı…Osmanlının o işe yaramayan ve liyakatsiz ve ehliyetsiz padişahları bazı paşalar elinde oyuncak olmuşlardı. Ve olmaya da devam edecekler di…Mesela Enver Talat ve Cemal paşalar gibi… Bu paşalar padişaha ve ordunun diğer komutanlarına haber bile vermeden Osmanlıyı birinci dünya savaşına soktular… Ve Sevr’i hazırladılar…Daha sonra her biri yurtdışına kaçarak akıbetlerini hazırladılar…Ve o günün hain mütegallibelerinin torunları hala bu bugün dedelerinin yolunda Türkiye’ye ihanete devam etmedeler…Ama kimliklerini gizleyerek…Çok içimize Rum ve Ermeni ve diğer kimseler en güzel soy adlarını alarak ihanetlerine devam etmekteler…Örneğin; Tümtürk, Asiltürk ,Aslı türk, Pektürk, Korutürk gibi  soyadları alarak kendilerini gizlemeye çalışıyorlar… İşte tüm bu engellemeler ve negatif gelişmeler altında da olsa kararlı bir Mustafa Kemal Türk Milletini de cevher-i aslisini bilerek büyük bir imtihandan sonra bu cumhuriyeti bize armağan ettiler…Fakat 1938 e kadar çok iyi götürülen bu cumhuriyet idaresi daha sonraları ehil olmayan eller vasıtasıyla 5 darbenin ardından da 15 Temmuz ihanet darbesi ile karşı karşıya kalmış ve yine Türk milletinin uyanıklığı sayesinde bu darbeyi de atlatmıştır… Fakat etrafımızdaki olaylar bu gün Türkiye Cumhuriyetini tehdit etmektedir..Müstevliler o gün yapamadıkları, yok edemedikleri Türk Milletini bu gün çeşitli tezgahları ile yok etmenin emelini gütmektedirler…Orta Doğu kaynayan bir kazan ve buradaki ateş topu uyanık olmazsak bizi de içine alacak cinsten…İçimiz de zaten otuz yıldan beri süren PKK belası var bir de ABD’nin silahlandırdığı YPG  belası ile de sınırlarımız abluka altına alınmaya çalışılmakta…Eğer biz ve bizi yönetenler uyanık olmaz ise Yüz yıla yaklaşan cumhuriyet sonlanabilir… Bizim görevimiz her ne şart altında olursa olsun bu cumhuriyeti korumak ve kollamaktır…Çünkü bedeli çok pahalı ödendi…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.